Manga kimdir biyografisi
maNga projesi Yamyam'ın barlarda “cover” parçaları yorumlayıp eğlendikleri gruptan ihraç edilmesiyle başladı. Zaten onun en büyük hayali kendi parçalarını çalmaktı, ve belki de bu olay onun hayatında yeni bir başlangıca sebep olacaktı. Artık yeni grubunun yapısını kafasında oturtmuştu. Yepyeni bir oluşumun parçası olmalıydı ki; fark yaratarak hayallerine koşabilsin. Rock müzikle elektroniği, sert gitar riffleriyle rap vokalleri birleştirmek istiyordu. Bu fikrini Ankara'da bir çok arkadaşıyla paylaştı, ama hiç kimse onun hayaline inanmak istemedi. Öncelikle konservatuardaki en yakın arkadaşını zehirleyerek gruba dahil etti ve böylelikle maNga'nın tohumlarını atmış oldu. Aklında olan ve sınırlarını çizmeye çalıştığı şeyin ulaşılması imkansız bir ilüzyon olduğunun da farkındaydı. İlüzyon yarışmaya katılıp İstanbul'un puslu ve stres dolu havasını kokladıktan sonra gerçeğe dönmeye başladı...
Artık farkında olmadan yeni bir maceraya atılmak üzere ilk adım atılmıştı bile. Tüm heyecanıyla grup arkadaşlarına yarışma haberini veren Ferman'a birisi yarışmayı başarıyla tamamlayıp ödül alacaksınız deseydi, hiçbir şekilde inanmazdı. Esasında Ferman'ın en büyük hayali okulunu bir an önce bitirip iyi bir mimar olmaktı. Birbirini takip eden günler aylar ve yıllar en büyük hayalleri olan albümlerini yapıp müziklerini geniş kitlelerle paylaşacaklarını kanıtlayacaktı.
Ferman'(vokal)ın niyeti DJ olmaktı ama pikabı ve gerekli olan ekipmanları yoktu, dolayısıyla mikrofondan sorumlu kişi olması kararlaştırıldı. Yamyam(gitar), en rahat şekilde duygularını ifade edebileceği müziği yapmak istiyordu. Özgür(davul) iyi bir caz davulcusu olmanın peşindeydi. Efe(DJ) bir şekilde sahip olduğu pikabını ve ekipmanını en iyi şekilde kullanacağı ve keyif alacağı bir projenin parçası olmak dileğindeydi.
Yarışmadan hemen önce bas gitariste ihtiyaç olduğu gerçeği ciddi bir şekilde su yüzüne çıktı. Çünkü Yamyam'ın okul arkadaşı ve maNga'nın ilk bas gitaristi Orçun müzik hayallerinden uzaklaşıp daha sakin ve gerçek bir hayatı tercih ederek koşar adımlarla realiteye doğru yönelmişti. Yeni bas gitarist Cem, Bilkent Üniversitesinde okuduğu bölümün en iyi ikinci öğrencisiydi. İlerleyen yıllarda maNga aurası onun akademik başarısına biraz gölge düşürecekti ama çocukluk hayalinin gerçeğe dönüşmesine tanıklık da yapacaktı. Cem'(bas gitar)in yarışmanın başladığı gün gruba dahil olmasıyla maNga şu andaki yapısına kavuştu. Beş ayrı karakteri, beş ayrı müzik zevkini ve beş ayrı duruşu sergileyen maNga uzun yıllar sürecek albüm hayali için yola çıkmıştı. Beşlinin kesişim kümesi ise; Japon animasyon geleneğinin ünlü ekolü olan “manga”ydı.
İkibuçuk yıl boyunca albüm yapma aşkıyla yanıp tutuşurken prodüktörleri Haluk Kurosman'la (6.Cadde, Gripin', Vega) tanıştılar ve hayallerini gerçekleştirmek üzere bir adım daha atmış oldular. Bu zaman zarfında Türkiye'nin dört bir yanına gidip müziklerini gençlerle paylaşmaya çalıştılar. Her geçen gün maNga'yla beraber aynı yola baş koyan insan sayısının ilgi uyandırıcı şekilde arttığını fark ettiler. Bu projenin kimyasında öyle bir şey vardı ki; maNga'yı bir kez dinleyen bir şekilde etkilenip, aynı yolda koşmaya başlıyordu. Kargo'nun solisti Koray Candemir, Vega, Göksel ve Kanada'lı rapper UnKnown MC onlarla bu yolda yürüyenlerden sadece birkaçı…
İlk besteleri “Kal Yanımda”nın geniş çevrelerce çok sevilmesi, baş koydukları yolda emin adımlarla yürümeleri için iyi bir sebep oldu. Böylelikle yeni besteler üretmeye başladılar. Bu dönem içinde “Bitti Rüya”, “Libido” ve “Yalan” gibi çok sevilen parçalarını yaptılar. Farklı müzik zevklerine sahip olan ve birbirinden tamamıyla farklı beş karakterin ortaya çıkarttığı müzik doğal olarak farklı farklı tatlar barındırıyordu. Ferman ve Efe'nin kalpleri hiphop için deli gibi atıyordu. YamYam'ın peşinde olduğu tek şey duygularını notalarla ifade etmekti. Özgür caz'a, R&B'ye ve funk'a meraklı olduğu için groove'un peşindeydi. Cem ise enerjik olan her türlü müziğe aşıktı. Böylelikle maNga'nın sert gitarlardan, enerji patlamaları içeren bölümlerden, rap vokallerden ve sofistike elektronik altyapılardan oluşan müziğinin formülü yazılmış oldu. Efe, maNga müziğini “beşimizin dinlediği farklı müziklerin aynı potada melodik bir formülle eritilmesidir. Hepimiz alternatif rock'dan hoşlanıyorduk, aynı zamanda herkes elektronik müziği de özümsemişti, hip hop öğeleri bizi hep cok ciddi heyecanlandırmıştır.” diye açıklıyor.
Zaman zaman derinden aşkı hissettiler, zaman zaman bulundukları şehrin klostrofobik yapısının verdiği duygu patlamalarını yansıttılar, zaman zaman aynaya bakıp yaşam tarzlarına ironik yaklaşımlar getirdiler… Her zaman doğdukları, büyüdükleri ve yaşadıkları coğrafi bölgenin duygu yoğunluğunu ve kültür birikimini kalplerinde taşıdıkları gibi bu değeri müziklerine de yansıtmaya çalıştılar. Bazı parçalarda kendi kuşaklarındaki dejenerasyondan bahsetmeye çalıştılar. Yağmur aynanın karşısında kendilerini ne kadar acımasızca eleştirdiklerini şu şekilde dile getiriyor: “Bir gece kendimi ve çevremdeki tüm arkadaşlarımı düşündüm. Ne kadar prototip ve şekilci olduğumuzu fark ettikten sonra, bu gerçek tüm gece beynimde sızılara sebep oldu. Evet bizim kuşağımız tüketim kuşağıydı. Bu sancının sonucunda “Libido” isimli parçamız ortaya çıktı.”
maNga'nın kurulduğu günden beri en büyük hayali farklılık yaratıp, son dönemlerde Teoman, Duman, Vega, Mor ve Ötesi, Kurban, Athena ve Kargo gibi isimlerin genişlettiği ve yürüdüğü yolu birazcık daha genişletmek. “Bizi hayatta en mutlu edecek ve yüzümüzde derin bir tebessüme sebebiyet verecek tek şey; bu yolda bizlerden daha iyi yeni grupların çıkması olur” diyerek geleceğe ne kadar umutlu baktıklarını Özgür dile getiriyor.
Etiketler:maNga,müzik,biyogrofi
maNga projesi Yamyam'ın barlarda “cover” parçaları yorumlayıp eğlendikleri gruptan ihraç edilmesiyle başladı. Zaten onun en büyük hayali kendi parçalarını çalmaktı, ve belki de bu olay onun hayatında yeni bir başlangıca sebep olacaktı. Artık yeni grubunun yapısını kafasında oturtmuştu. Yepyeni bir oluşumun parçası olmalıydı ki; fark yaratarak hayallerine koşabilsin. Rock müzikle elektroniği, sert gitar riffleriyle rap vokalleri birleştirmek istiyordu. Bu fikrini Ankara'da bir çok arkadaşıyla paylaştı, ama hiç kimse onun hayaline inanmak istemedi. Öncelikle konservatuardaki en yakın arkadaşını zehirleyerek gruba dahil etti ve böylelikle maNga'nın tohumlarını atmış oldu. Aklında olan ve sınırlarını çizmeye çalıştığı şeyin ulaşılması imkansız bir ilüzyon olduğunun da farkındaydı. İlüzyon yarışmaya katılıp İstanbul'un puslu ve stres dolu havasını kokladıktan sonra gerçeğe dönmeye başladı...
Artık farkında olmadan yeni bir maceraya atılmak üzere ilk adım atılmıştı bile. Tüm heyecanıyla grup arkadaşlarına yarışma haberini veren Ferman'a birisi yarışmayı başarıyla tamamlayıp ödül alacaksınız deseydi, hiçbir şekilde inanmazdı. Esasında Ferman'ın en büyük hayali okulunu bir an önce bitirip iyi bir mimar olmaktı. Birbirini takip eden günler aylar ve yıllar en büyük hayalleri olan albümlerini yapıp müziklerini geniş kitlelerle paylaşacaklarını kanıtlayacaktı.
Ferman'(vokal)ın niyeti DJ olmaktı ama pikabı ve gerekli olan ekipmanları yoktu, dolayısıyla mikrofondan sorumlu kişi olması kararlaştırıldı. Yamyam(gitar), en rahat şekilde duygularını ifade edebileceği müziği yapmak istiyordu. Özgür(davul) iyi bir caz davulcusu olmanın peşindeydi. Efe(DJ) bir şekilde sahip olduğu pikabını ve ekipmanını en iyi şekilde kullanacağı ve keyif alacağı bir projenin parçası olmak dileğindeydi.
Yarışmadan hemen önce bas gitariste ihtiyaç olduğu gerçeği ciddi bir şekilde su yüzüne çıktı. Çünkü Yamyam'ın okul arkadaşı ve maNga'nın ilk bas gitaristi Orçun müzik hayallerinden uzaklaşıp daha sakin ve gerçek bir hayatı tercih ederek koşar adımlarla realiteye doğru yönelmişti. Yeni bas gitarist Cem, Bilkent Üniversitesinde okuduğu bölümün en iyi ikinci öğrencisiydi. İlerleyen yıllarda maNga aurası onun akademik başarısına biraz gölge düşürecekti ama çocukluk hayalinin gerçeğe dönüşmesine tanıklık da yapacaktı. Cem'(bas gitar)in yarışmanın başladığı gün gruba dahil olmasıyla maNga şu andaki yapısına kavuştu. Beş ayrı karakteri, beş ayrı müzik zevkini ve beş ayrı duruşu sergileyen maNga uzun yıllar sürecek albüm hayali için yola çıkmıştı. Beşlinin kesişim kümesi ise; Japon animasyon geleneğinin ünlü ekolü olan “manga”ydı.
İkibuçuk yıl boyunca albüm yapma aşkıyla yanıp tutuşurken prodüktörleri Haluk Kurosman'la (6.Cadde, Gripin', Vega) tanıştılar ve hayallerini gerçekleştirmek üzere bir adım daha atmış oldular. Bu zaman zarfında Türkiye'nin dört bir yanına gidip müziklerini gençlerle paylaşmaya çalıştılar. Her geçen gün maNga'yla beraber aynı yola baş koyan insan sayısının ilgi uyandırıcı şekilde arttığını fark ettiler. Bu projenin kimyasında öyle bir şey vardı ki; maNga'yı bir kez dinleyen bir şekilde etkilenip, aynı yolda koşmaya başlıyordu. Kargo'nun solisti Koray Candemir, Vega, Göksel ve Kanada'lı rapper UnKnown MC onlarla bu yolda yürüyenlerden sadece birkaçı…
İlk besteleri “Kal Yanımda”nın geniş çevrelerce çok sevilmesi, baş koydukları yolda emin adımlarla yürümeleri için iyi bir sebep oldu. Böylelikle yeni besteler üretmeye başladılar. Bu dönem içinde “Bitti Rüya”, “Libido” ve “Yalan” gibi çok sevilen parçalarını yaptılar. Farklı müzik zevklerine sahip olan ve birbirinden tamamıyla farklı beş karakterin ortaya çıkarttığı müzik doğal olarak farklı farklı tatlar barındırıyordu. Ferman ve Efe'nin kalpleri hiphop için deli gibi atıyordu. YamYam'ın peşinde olduğu tek şey duygularını notalarla ifade etmekti. Özgür caz'a, R&B'ye ve funk'a meraklı olduğu için groove'un peşindeydi. Cem ise enerjik olan her türlü müziğe aşıktı. Böylelikle maNga'nın sert gitarlardan, enerji patlamaları içeren bölümlerden, rap vokallerden ve sofistike elektronik altyapılardan oluşan müziğinin formülü yazılmış oldu. Efe, maNga müziğini “beşimizin dinlediği farklı müziklerin aynı potada melodik bir formülle eritilmesidir. Hepimiz alternatif rock'dan hoşlanıyorduk, aynı zamanda herkes elektronik müziği de özümsemişti, hip hop öğeleri bizi hep cok ciddi heyecanlandırmıştır.” diye açıklıyor.
Zaman zaman derinden aşkı hissettiler, zaman zaman bulundukları şehrin klostrofobik yapısının verdiği duygu patlamalarını yansıttılar, zaman zaman aynaya bakıp yaşam tarzlarına ironik yaklaşımlar getirdiler… Her zaman doğdukları, büyüdükleri ve yaşadıkları coğrafi bölgenin duygu yoğunluğunu ve kültür birikimini kalplerinde taşıdıkları gibi bu değeri müziklerine de yansıtmaya çalıştılar. Bazı parçalarda kendi kuşaklarındaki dejenerasyondan bahsetmeye çalıştılar. Yağmur aynanın karşısında kendilerini ne kadar acımasızca eleştirdiklerini şu şekilde dile getiriyor: “Bir gece kendimi ve çevremdeki tüm arkadaşlarımı düşündüm. Ne kadar prototip ve şekilci olduğumuzu fark ettikten sonra, bu gerçek tüm gece beynimde sızılara sebep oldu. Evet bizim kuşağımız tüketim kuşağıydı. Bu sancının sonucunda “Libido” isimli parçamız ortaya çıktı.”
maNga'nın kurulduğu günden beri en büyük hayali farklılık yaratıp, son dönemlerde Teoman, Duman, Vega, Mor ve Ötesi, Kurban, Athena ve Kargo gibi isimlerin genişlettiği ve yürüdüğü yolu birazcık daha genişletmek. “Bizi hayatta en mutlu edecek ve yüzümüzde derin bir tebessüme sebebiyet verecek tek şey; bu yolda bizlerden daha iyi yeni grupların çıkması olur” diyerek geleceğe ne kadar umutlu baktıklarını Özgür dile getiriyor.
Etiketler:maNga,müzik,biyogrofi