Metro 2033
Çıkış tarihi: 16 Mart 2010
Tür: FPS
Platform: PC, Xbox 360
Yapımcı: THQ
Yayıncı: 4A Games
Türkiye distribütörü: Aral
Rusya'nın video oyunlar açısından ilginç bir özelliği vardır. Nedense bu ülkede geçen bir çok oyunun konusu bir şekilde nükleer felaketler ile ilgilidir. Geçmişe şöyle bir baktığımızda bunun nedeni olarak dünya tarihinin en büyük felaketlerinden biri olan Çernobil faciası gösterilebilir. 1986 yılında Ukrayna'da meydana gelen bu felaketin acıları günümüzde bile hissedilirken ve hala tam olarak ne kadar insanın bu faciadan etkilendiği bilinmezken, bu büyük nükleer patlama filmlere, romanlara ve tabii ki oyunlara konu olmuştur.
KLASİK HİKAYE, SIRADIŞI ANLATIM
Nükleer savaş sonrası bir dünyada geçen Metro 2033, Rus yazar Dmitry Glukhovski'nin aynı adlı kitabından uyarlanan bir oyun. Moskova'da bir nükleer felaketin devamını işleyen hikayede, faciadan kurtulan insanlar yeraltında inşa ettikleri dünyada hayatlarını sürdürme çabasındalar. Şehrin metrosunu oluşturan tünellerde ve istasyonlarıda yaşıyorlar.
Dış dünyanın adeta kavrulmasına ve dağılmasına neden olan nükleer felaket, aynı zamanda bir çok canlının da mutasyona uğramasına sebep olmuş. Radyoaktif kalıntılar, soğuk hava ve mutasyona uğramış yaratıklar, tünellerden dışarı çıkmayı intihar etmeye eşdeğer bir duruma getiriyor.
NÜKLEER FELAKETE ALTERNATİF
Oyunun bu noktasında bir çok kişi aklına Fallout 3'ün hikayesini getirebilir. Aslında çevrenin tasviri de yıkım, kasvet ve depresif havasıyla Fallout'u andırıyor. Ancak oynanış olarak çok daha düz ve "arcade" FPS tarzı, Metro 2033'ü Fallout 3'ten ayırıyor.
Oyunun hikayesi belli bir çizgide ilerliyor. S.TA.L.K.E.R veya FallOut 3'te var olan açık dünya oyun anlayışı bu yapımda yer almıyor. Ancak oyunun böyle devam etmesi Metro 2033'ü kötü bir FPS yapmıyor. Tam tersine Metro 2033'teki aksiyon ve hikaye oldukça güçlü ve sürükleyici.
SİNEMATİK ANLATIM
Akıllıca tasarlanmış görseller ve akıcı ara anlatımlar, Metro 2033 oynanırken sinematik bir hissi de beraberinde getiriyor. Oyun, çatışma olmayan bölümleri, keşifleri ve diğer karakterlerle kurulan diyaloglar ile klasik bir FPS'den ayrılıyor.
YERALTI CANLANIYOR
Karanlık tünellerde dolaşırken hayatta kalmayı başarmış ve dış dünyadan kaçarak yeraltına sığınmış bir çok kişiyle diyalog kurmak, ticaret yapmak ve türlü ilişkiler içine girmek mümkün. Genel olarak bu yaşam çok iyi yansıtılıyor. Çocuklar paslanmış ve kırılmış oyuncaklarıyla oynuyor, sarhoş askerler gitar çalıyor ve fahişeler etrafta dolaşıyor.
Çok az sayıda oyunun yakalayabildiği o depresif hava ve tüyler ürperten atmosfer, Metro 2033'te neredeyse mükemmele yakın bir şekilde yansıtılıyor.
DIŞARDA BEKLEYEN TEHLİKE
Bunun yanında dış dünya ise oldukça tehlikeli. Tehlike sadece mutasyona uğramış yaratıklardan gelmiyor. Dışarı çıkılarak verilen görevler yerine getirilirken zehirli hava dolayısıyla mutlaka gaz maskesi takmak gerekiyor.
Maskeye ulaşmak oldukça kolay ancak içine yerleştirilen hava filtresi için aynı durumdan söz etmek zor. Gaz maskesi oyuna aynı zamanda farklı bir hava da katıyor. Garip bir şekilde klastrofobik bir his yaratıyor. Maske altından alınan nefes sesleri, hafif bulanık camı ve arada bir ortaya çıkan cam çatlakları bu durumu destekliyor. Hava filtresi tükendikçe nefes alışverişler tutarsızlaşıyor ve oyunda heyecanlı bir hayatta kalma hissi yaşanıyor. Filtrenin ne kadar ömrünün kaldığına bileklikteki zaman göstergesinden bakılabiliyor. Sağlık paketleri her tükendiğinde veya tükenmeye yakın olduğunda bu durum yaşanıyor. Aynı şeyler cephane için de geçerli.
CEPHANE HER ŞEY!
Nükleer savaşın ardından cephane, hayatta kalanlar arasında bir çeşit alışveriş aracı haline geliyor. Cephane, "dirty" (kirli) yani ev yapımı kurşun ve "pristine" (bozulmamış) yani askeri kalitede kurşun olarak iki kategoriye ayrılıyor. Tabii ki ikinci tür mermiler mutantlar üzerinde çok daha etkili oluyor. Ayrıca bu mermiler karşılığında hava filtreleri ve sağlık paketleri de temin etmek mümkün. Dirty olarak geçen mermiler ise daha az etkili ve kullanımı zor. Ancak bulması "pristine" mermilere göre kolay.
Özellikle oyunun ilerleyen bölümlerinde kesinlikle temiz cephaneye ihtiyaç duyuluyor. Uçan mutantlar ve duvara tırmanan yaratıklar ortaya çıktığında işler biraz daha zorlaşıyor ve bu yaratıklara karşı etkili mermilere ihtiyaç duyuluyor.
BUBİ TUZAKLARI
Metro 2033'te hayatta kalan insanlar sadece tünellerde yaşamıyor. Dışarıda dolaşan bazı "akıllı" haydutlar da bulunuyor. Bu adamların bir de ilginç özellikleri var.
İyi teçhizata sahip haydutlar binalara bubi tuzakları yerleştirebiliyor. Etrafta dolaşırken tuzak için gerilmiş tellere ve zillere dikkat etmek gerekiyor.
GELELİM SİLAHLARA
Oyundaki silahlar çok özel değil, ancak çeşitlendirmesi uygun. Tabancalar, pompalı tüfekler, makinalı tüfekler, sniperlar, el bombaları ve iyi iş gören bıçaklar fazlasıyla tatmin edici.
Çatışmalar her ne kadar iyi kurgulanmış olsa bile, düşmanların yok edilmesi biraz zorluyor. O kadar ki, az teçhizata sahip birini öldürmek için bile gövdesine üç el pompalı tüfek atışı yapmak gerekiyor. Hatta başına bile bir kaç atıştan sonra yere düşüyor. İş daha büyük ve zorlu mutantlara geldiğinde eğer sınırlı cephane varsa her şey bir anda kabusa dönüşebiliyor. Özellikle eğer yaratık yerinde durmuyor ve oradan oraya atlıyorsa atışı tutturmak da zorlaşıyor.
ATTIĞINI VURMAK İÇİN...
PC sahipleri klavye ve fare kontrolleriyle atışları tutturma konusunda daha az zorluk yaşayabilir. Konsol sahipleri de işleyişe biraz alıştıktan sonra sıkıntı yaşamayacaklardır, ancak yine de keskin dönüşler için hazırlıklı olmakta yarar var.
Bioshock 2 ve Fallout 3 iyi puana sahip ve reklam ile tanıtımı yoğun yapılmış oyunlar. Metro 2033 ise bu oyunlara göre daha az sunumu gerçekleştirilmiş bir yapım. Oyun buna rağmen neredeyse adını daha sık duyduğumuz diğer oyunlara eş değer kaliteye sahip. Oyunun kendine özgü korku ve gerilim temaları, daha önce oldukça tutulan F.E.A.R serisini hatırlatıyor.
GRAFİK VE SES
Metro 2033 grafik olarak ortalamanın üstüne çıkmayı başarıyor. Etkileyici tasvir edilmiş çevre, depresif ve kasvetli dünya hissini oldukça derin veriyor. Mekanlar, insanın içinde kesinlikle orada olmama isteğini uyandırıyor.
Müzikler oyunun kurgusuna ve ilerleyişine iyi uyum sağlıyor. Seslendirme ise neredeyse kusursuz.
SONUÇ
Arada bir RPG türünden de küçük örnekler veren Metro 2033 kesinlikle sürprizlerle dolu bir oyun. Gerilim yaratan aksiyonlardan hoşlanan, bilim-kurgu öğelerini seven ve "nükleer bir savaş olsaydı ne olurdu?" sorusuna hayal gücüyle yoğrulmuş alternatif cevaplar arayan kişilerin kesinlikle listesinde olması gereken bir yapım.
Not Yazı Alıntıdır...