Anasayfa
Latest images
Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Mesut Polat, Türk tenisçilerin ''Grand Slam'de oynama'' hayalinin hayalden öteye gideceğini belirterek, ''Görev süremde, Grand Slam'de oynayan Türk oyuncusu göreceğimize inanıyorum'' dedi.
Polat, yaptığı açıklamada, Türk tenisçilerin son dönemlerde önemli başarılar kazandığını ifade ederek, uluslararası turnuvalarda kazanılan birinciliklerin ''alışkanlığa dönüşeceğini'' söyledi. Uluslararası Tenis Federasyonu'nun Hindistan'da düzenlediği turnuvalarda bir birincilik ve bir ikincilik elde eden Melis Sezer'in ''Grand Slam'de oynayan ilk Türk olma'' hayalini taşıdığını hatırlatan Polat, Sezer gibi başka genç tenisçilerin de uluslararası başarılara imza attığını, Grand Slam'de oynamanın Türk tenisçiler için hayalden öteye gitmeye başladığını belirtti. Polat, Türk sporcuların dünya sıralamasında iyi yere gelebilmesi için yılda 20-30 hafta uluslararası turnuvalarda oynatılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Sporcularımızın oralarda alacakları puanlar önemli. Tabi buralara katılmak için para gerekiyor. Sadece para da yetmiyor. Zaman zaman vize sorunu yaşıyoruz. Ama sorunları bir şekilde aşıyoruz. Melis, Hindistan'a gitti, dünya kadar olayın içinde birinci olmayı başardı. Dünyanın öbür taraflarına giden oyuncularımız var. Buralarda bu başarılara alışacaklar ve çok kısa zaman içinde, kendi görev süremde Grand Slam'de Türk oyuncusu göreceğimize inanıyorum. Televizyonda, Grand Slam izlerken 'Türk' yazan bir oyuncu görürüz diye düşünüyorum.''
-''GENÇLERİMİZ ALT YAŞ GURUBUNDA OLAĞANÜSTÜ BAŞARILI, AMA''-
Yaklaşık 12 yıldır federasyonda görevli olduğunu belirten Polat, Türkiye'de gençlerin özellikle teniste alt yaş gruplarında olağanüstü başarılı olduğunu gördüğünü söyledi. Polat, ancak ilerleyen yaşla birlikte eğitimin devreye girdiğini kaydederek, ''Ne zaman ki eğitim devreye giriyor, SBS, ÖSS. Çocuklar bocalamaya başlıyor'' dedi. Çocukların başarılar kazanmaya başlamasıyla ailelerin de yavaş yavaş spora adapte olmaya başladığına dikkati çeken Polat şunları kaydetti:
''Aileler bunun bir meslek olabileceğini, buradan para kazanılabileceğini görmeye başladı. Kendisini gece okuluna, açık öğretim liselerine kaydettiren, zaman zaman eğitimini donduran tenise gönül vermiş çocuklar var. İzmirli Melis onlardan biri. Böyle bir çok çocuğumuz var. Yeter ki tenise destek verilsin. Biz federasyon olarak olağanüstü destekliyoruz. Gereken destekler verildiğinde yeni tenisçilerin çığ gibi geleceğini biliyoruz. Bir kaç sene öncesine kadar hayal bile edemediğimiz başarılar kazanıyoruz.''
-TENİS MESLEK LİSESİ PROJESİ-
Polat, çocukların eğitimleri nedeniyle tenise gerekli ilgiyi gösteremediğini, tenisten uzaklaştığını belirterek, eğitimi konusunun tenis için handikap olduğunu söyledi. Çocukların eğitimle tenisi bir arada yürütebilmesi için tenis meslek lisesi projesini geliştirdiğini anlatan Polat, şöyle devam etti:
''Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor. Mesela Silifke Belediyesi böyle bir lise kurabilmemiz için 30 dönüm yer vermeyi taahhüt etti.
Hem eğitime devam etsinler, hem de tenise. Bu liselerde yarım gün eğitim verilmesini, yarım gün de milli antrenörlerin desteğiyle tenis eğitimi verilmesini düşünüyoruz. İzmir bu konuda da önemli bir kent. Örnekköy'deki Ulusal Tenis Eğitim Merkezi'nin yanında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ait 5 dönümlük yer var. Bu yerin bize verilmesini istedim okul yapmak için. Yapılacak okulun yanında 16 kort var zaten. Öğrenciler buradan faydalanabilir.''
-''TENİSE YAPILAN YATIRIMLAR YETERLİ DEĞİL''-
Federasyon Başkanı Polat, Türkiye'de tenis adına yapılan yatırımların yeterli olmadığını savunarak, özellikle devlet tarafından yapılan yatırımların istenilen düzeye ulaşmadığını kaydetti.
İzmir'in tenise yapılan yatırımlar konusunda en şanslı il olduğunu vurgulayan Polat, şunları söyledi:
''2005 yılındaki Yaz Üniversite Oyunları'nda yapılan Ulusal Tenis Eğitim Merkezi devletin tenise yaptığı en ciddi yatırımdır. O 7 trilyonluk yatırım, Türk tenisi için bir göz bebeği. Bu yatırımlar çok daha önce yapılabilseydi şu anda Türk tenisi çok daha yukarılarda olurdu. Biliyorsunuz tesis olmadan sporcu yetiştirmek zor. Bu konunun yükünü şimdiye kadar hep özel kuruluşlar çekmiş. Kulüpler devletin yapamadığını yapmışlar.''
Polat, yaptığı açıklamada, Türk tenisçilerin son dönemlerde önemli başarılar kazandığını ifade ederek, uluslararası turnuvalarda kazanılan birinciliklerin ''alışkanlığa dönüşeceğini'' söyledi. Uluslararası Tenis Federasyonu'nun Hindistan'da düzenlediği turnuvalarda bir birincilik ve bir ikincilik elde eden Melis Sezer'in ''Grand Slam'de oynayan ilk Türk olma'' hayalini taşıdığını hatırlatan Polat, Sezer gibi başka genç tenisçilerin de uluslararası başarılara imza attığını, Grand Slam'de oynamanın Türk tenisçiler için hayalden öteye gitmeye başladığını belirtti. Polat, Türk sporcuların dünya sıralamasında iyi yere gelebilmesi için yılda 20-30 hafta uluslararası turnuvalarda oynatılması gerektiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Sporcularımızın oralarda alacakları puanlar önemli. Tabi buralara katılmak için para gerekiyor. Sadece para da yetmiyor. Zaman zaman vize sorunu yaşıyoruz. Ama sorunları bir şekilde aşıyoruz. Melis, Hindistan'a gitti, dünya kadar olayın içinde birinci olmayı başardı. Dünyanın öbür taraflarına giden oyuncularımız var. Buralarda bu başarılara alışacaklar ve çok kısa zaman içinde, kendi görev süremde Grand Slam'de Türk oyuncusu göreceğimize inanıyorum. Televizyonda, Grand Slam izlerken 'Türk' yazan bir oyuncu görürüz diye düşünüyorum.''
-''GENÇLERİMİZ ALT YAŞ GURUBUNDA OLAĞANÜSTÜ BAŞARILI, AMA''-
Yaklaşık 12 yıldır federasyonda görevli olduğunu belirten Polat, Türkiye'de gençlerin özellikle teniste alt yaş gruplarında olağanüstü başarılı olduğunu gördüğünü söyledi. Polat, ancak ilerleyen yaşla birlikte eğitimin devreye girdiğini kaydederek, ''Ne zaman ki eğitim devreye giriyor, SBS, ÖSS. Çocuklar bocalamaya başlıyor'' dedi. Çocukların başarılar kazanmaya başlamasıyla ailelerin de yavaş yavaş spora adapte olmaya başladığına dikkati çeken Polat şunları kaydetti:
''Aileler bunun bir meslek olabileceğini, buradan para kazanılabileceğini görmeye başladı. Kendisini gece okuluna, açık öğretim liselerine kaydettiren, zaman zaman eğitimini donduran tenise gönül vermiş çocuklar var. İzmirli Melis onlardan biri. Böyle bir çok çocuğumuz var. Yeter ki tenise destek verilsin. Biz federasyon olarak olağanüstü destekliyoruz. Gereken destekler verildiğinde yeni tenisçilerin çığ gibi geleceğini biliyoruz. Bir kaç sene öncesine kadar hayal bile edemediğimiz başarılar kazanıyoruz.''
-TENİS MESLEK LİSESİ PROJESİ-
Polat, çocukların eğitimleri nedeniyle tenise gerekli ilgiyi gösteremediğini, tenisten uzaklaştığını belirterek, eğitimi konusunun tenis için handikap olduğunu söyledi. Çocukların eğitimle tenisi bir arada yürütebilmesi için tenis meslek lisesi projesini geliştirdiğini anlatan Polat, şöyle devam etti:
''Konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanlığı ile görüşmelerimiz sürüyor. Mesela Silifke Belediyesi böyle bir lise kurabilmemiz için 30 dönüm yer vermeyi taahhüt etti.
Hem eğitime devam etsinler, hem de tenise. Bu liselerde yarım gün eğitim verilmesini, yarım gün de milli antrenörlerin desteğiyle tenis eğitimi verilmesini düşünüyoruz. İzmir bu konuda da önemli bir kent. Örnekköy'deki Ulusal Tenis Eğitim Merkezi'nin yanında Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ait 5 dönümlük yer var. Bu yerin bize verilmesini istedim okul yapmak için. Yapılacak okulun yanında 16 kort var zaten. Öğrenciler buradan faydalanabilir.''
-''TENİSE YAPILAN YATIRIMLAR YETERLİ DEĞİL''-
Federasyon Başkanı Polat, Türkiye'de tenis adına yapılan yatırımların yeterli olmadığını savunarak, özellikle devlet tarafından yapılan yatırımların istenilen düzeye ulaşmadığını kaydetti.
İzmir'in tenise yapılan yatırımlar konusunda en şanslı il olduğunu vurgulayan Polat, şunları söyledi:
''2005 yılındaki Yaz Üniversite Oyunları'nda yapılan Ulusal Tenis Eğitim Merkezi devletin tenise yaptığı en ciddi yatırımdır. O 7 trilyonluk yatırım, Türk tenisi için bir göz bebeği. Bu yatırımlar çok daha önce yapılabilseydi şu anda Türk tenisi çok daha yukarılarda olurdu. Biliyorsunuz tesis olmadan sporcu yetiştirmek zor. Bu konunun yükünü şimdiye kadar hep özel kuruluşlar çekmiş. Kulüpler devletin yapamadığını yapmışlar.''
