Vatan Gazetesi 24.08.2008 Tarihli sayısında Yiğit BULUT tarafından yazılan yazıya karşı cevap ve düzeltme metni aşağıdaki gibidir:
KAMUOYUNA DUYURU:
BU KARA PROPAGANDACI “KÖŞE-YAZAMAZ”I BİZ
MUHATAP ALMIYORUZ, SİZ DE ALMAYIN!
Vatan isimli gazetenin Yiğit Bulut isimli çalışanı daha ÇEKİLMEMİŞ, vizyona GİRMEMİŞ bir filmi devlet engellemeli diye bir fikir öne sürebiliyor… Bu fikri nasıl öne sürüyor? Bu ülkede ifade özgürlüğü (yani aslında köşe yazma özgürlüğü) olduğu için! Biz bundan böyle fakir ve ifade özgürlüğünü sadece kendisine isteyen “köşe-yazamaz”ı ve onun gibileri muhatap almama kararındayız… Sadece sansürü savunduğu için mi? Hayır… Diğer nedenleri işte aşağıda sıralıyoruz…
1) “Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisi”ne isimli filmin türü komedi, konusu ise basittir: Cezaevinden çıkınca evlenmek üzere köye dönme kararı alan Muro ile Çeto’yu köyde büyük bir sürpriz beklemektedir. Onlar zaten evlidir, hem de Rus hayat kadınlarıyla… Bu Muro’nun devrim ütopyasının önünde büyük bir engeldir… Kızları bulup boşanmaları gerekmektedir ve İstanbul’a geri dönerler… Devlet bu komedi filmini mi engellemeli? “Devlet gülmeyi yasaklasın” diyerek komik duruma düştüğü için biz bu adamı muhatap almıyoruz…
2) Bir dizi karakterinin terör örgütü üyesi olmayı sempatik hale getirdiğini zannettiği için muhatap almıyoruz… Çünkü bu yazarın sağı solu belli olmaz, yarın öbür gün bizim terör örgütüne katılımda damping yapabileceğimizi de iddia edebilir ve şöyle diyebilir: Bir terör örgütüne katılana ikincisi bedava… Acaba bu “köşe-yazamaz” Muro karakteri Kurtlar Vadisi Pusu’da terör örgütünün arka planını deşifre etmemizi sağladığı için mi, terör örgütünün devletin içindeki çetelerle bağlantısını anlattığımız için mi yoksa terör örgütünün dışarıdan nasıl desteklenerek ülkemizde kardeşliği bozmaya yönelik eylemler yaptığını söylediğimiz için mi rahatsız olmakta?
3) 24 yıldır süregelen terörün, durmak bilmeyen kardeş kavgasının, kaybettiğimiz 30 binin üzerinde insanımızın, 300 milyar dolar’dan çok paramızın, her gün bölgeden gelen şehit haberleriyle ocağı sönen kardeşlerimizin acısını “sevgi”nin ve “tebessüm”ün dindiremeyeceğini düşündüğü için, kanın kanla temizleneceğine inandığı için, şiddetin şiddetle bastırılacağına inandığı için ve maalesef terörün bir gün biteceğine inanmadığı için biz bu “köşe yazamaz”ı muhatap almıyoruz…
4) Kurtlar Vadisi Irak’ın açıklanan “Irak’taki Amerikan işgali son bulsun, insani hakları ihlalleri sona ersin, insanlar ölmesin” mesajını algılamadığı için muhatap almıyoruz… Bu “köşe yazamaz”ın algılama-anlama sorunun kendi özrü olmadığı, bir güdümden kaynaklandığını düşünerek, kara propagandanın basit ve iğrenç formülünü uyguladığını görüyoruz: İftira at, yalan söyle, o kadar sık yalanlarını tekrar et ki insanlar inansın! Biz bu kara propagandacı köşe-yazamaz’a kimsenin inanmayacağını düşünüyoruz…
5) Kurtlar Vadisi çok sayıda insanı meşhur yaptı… Kurtlar Vadisi’ne küfrederek çok sayıda insan meşhur olmaya çalıştı… Kurtlar Vadisi’ne küfredilsin diye çok sayıda kuklaya paralar dağıtıldı… Bu “köşe-yazamaz” Kurtlar Vadisi’ne küfretmeyi sürdürürse muhakkak istediği bir şeylere ulaşacaktır: a) para b) şöhret ya da uşaklık edeceği güçlü patronlar… Tanrı herkese istediğini versin; yazamaz yazar’a para, şöhret ve güçlü kuvvetli patronlar versin, bir ömür “İÇGÜVEYSİ”nden hallice olsun ama ne yazarsa yazsın, biz onu muhatap almıyoruz, lütfen siz de almayın…
DİZİDE ÇOK SAYIDA VATAN-BAYRAK-MİLLET-DİN KELİMELERİNİ KULLANDIĞI İÇİN O DÖNEMDE “MİLLİYETÇİLİKLE” İTHAM EDİLELEREK HOR GÖRÜLMEYE ÇALIŞILAN KURTLAR VADİSİ BU KEZ “BÖLÜCÜ” SALDIRI ALTINDA… NE BU “KÖŞE-YAZAMAZ”LAR NE DE BU TİP SAPKIN DÜŞÜNCELERDEKİ ÇETECİLER BİZİM VATAN SEVGİMİZİ BIRAKIN ÖLÇMEYİ TARTIŞAMAZ BİLE… VATAN’I SADECE GAZETESİ, VATAN SEVGİSİNİ İSE BORDRO SEVGİSİ ZANNEDEN BU ÇETECİ ZİHNİYET DAHA ÖNCE DE DİZİMİZİ KARA PROPAGANDASIYLA ENGELLEMEYE ÇALIŞTI… YANDAŞLARININ BİR KISMI BUGÜN CEZAEVİNDE BULUNAN BU ÇETECİLERE BU SEFER FIRSAT VERMEYECEĞİZ!
Vatan Gazetesi 24.08.2008 Tarihli sayısında Yiğit BULUT tarafından yazılan yazı, müvekkil adına 5187 Sayılı Basın Kanunu 14. maddesi kapsamında Tekzip edilerek kamuoyuna duyurulur…..
Av.Faruk ÇETİNKAYA
KAMUOYUNA DUYURU:
BU KARA PROPAGANDACI “KÖŞE-YAZAMAZ”I BİZ
MUHATAP ALMIYORUZ, SİZ DE ALMAYIN!
Vatan isimli gazetenin Yiğit Bulut isimli çalışanı daha ÇEKİLMEMİŞ, vizyona GİRMEMİŞ bir filmi devlet engellemeli diye bir fikir öne sürebiliyor… Bu fikri nasıl öne sürüyor? Bu ülkede ifade özgürlüğü (yani aslında köşe yazma özgürlüğü) olduğu için! Biz bundan böyle fakir ve ifade özgürlüğünü sadece kendisine isteyen “köşe-yazamaz”ı ve onun gibileri muhatap almama kararındayız… Sadece sansürü savunduğu için mi? Hayır… Diğer nedenleri işte aşağıda sıralıyoruz…
1) “Muro: Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisi”ne isimli filmin türü komedi, konusu ise basittir: Cezaevinden çıkınca evlenmek üzere köye dönme kararı alan Muro ile Çeto’yu köyde büyük bir sürpriz beklemektedir. Onlar zaten evlidir, hem de Rus hayat kadınlarıyla… Bu Muro’nun devrim ütopyasının önünde büyük bir engeldir… Kızları bulup boşanmaları gerekmektedir ve İstanbul’a geri dönerler… Devlet bu komedi filmini mi engellemeli? “Devlet gülmeyi yasaklasın” diyerek komik duruma düştüğü için biz bu adamı muhatap almıyoruz…
2) Bir dizi karakterinin terör örgütü üyesi olmayı sempatik hale getirdiğini zannettiği için muhatap almıyoruz… Çünkü bu yazarın sağı solu belli olmaz, yarın öbür gün bizim terör örgütüne katılımda damping yapabileceğimizi de iddia edebilir ve şöyle diyebilir: Bir terör örgütüne katılana ikincisi bedava… Acaba bu “köşe-yazamaz” Muro karakteri Kurtlar Vadisi Pusu’da terör örgütünün arka planını deşifre etmemizi sağladığı için mi, terör örgütünün devletin içindeki çetelerle bağlantısını anlattığımız için mi yoksa terör örgütünün dışarıdan nasıl desteklenerek ülkemizde kardeşliği bozmaya yönelik eylemler yaptığını söylediğimiz için mi rahatsız olmakta?
3) 24 yıldır süregelen terörün, durmak bilmeyen kardeş kavgasının, kaybettiğimiz 30 binin üzerinde insanımızın, 300 milyar dolar’dan çok paramızın, her gün bölgeden gelen şehit haberleriyle ocağı sönen kardeşlerimizin acısını “sevgi”nin ve “tebessüm”ün dindiremeyeceğini düşündüğü için, kanın kanla temizleneceğine inandığı için, şiddetin şiddetle bastırılacağına inandığı için ve maalesef terörün bir gün biteceğine inanmadığı için biz bu “köşe yazamaz”ı muhatap almıyoruz…
4) Kurtlar Vadisi Irak’ın açıklanan “Irak’taki Amerikan işgali son bulsun, insani hakları ihlalleri sona ersin, insanlar ölmesin” mesajını algılamadığı için muhatap almıyoruz… Bu “köşe yazamaz”ın algılama-anlama sorunun kendi özrü olmadığı, bir güdümden kaynaklandığını düşünerek, kara propagandanın basit ve iğrenç formülünü uyguladığını görüyoruz: İftira at, yalan söyle, o kadar sık yalanlarını tekrar et ki insanlar inansın! Biz bu kara propagandacı köşe-yazamaz’a kimsenin inanmayacağını düşünüyoruz…
5) Kurtlar Vadisi çok sayıda insanı meşhur yaptı… Kurtlar Vadisi’ne küfrederek çok sayıda insan meşhur olmaya çalıştı… Kurtlar Vadisi’ne küfredilsin diye çok sayıda kuklaya paralar dağıtıldı… Bu “köşe-yazamaz” Kurtlar Vadisi’ne küfretmeyi sürdürürse muhakkak istediği bir şeylere ulaşacaktır: a) para b) şöhret ya da uşaklık edeceği güçlü patronlar… Tanrı herkese istediğini versin; yazamaz yazar’a para, şöhret ve güçlü kuvvetli patronlar versin, bir ömür “İÇGÜVEYSİ”nden hallice olsun ama ne yazarsa yazsın, biz onu muhatap almıyoruz, lütfen siz de almayın…
DİZİDE ÇOK SAYIDA VATAN-BAYRAK-MİLLET-DİN KELİMELERİNİ KULLANDIĞI İÇİN O DÖNEMDE “MİLLİYETÇİLİKLE” İTHAM EDİLELEREK HOR GÖRÜLMEYE ÇALIŞILAN KURTLAR VADİSİ BU KEZ “BÖLÜCÜ” SALDIRI ALTINDA… NE BU “KÖŞE-YAZAMAZ”LAR NE DE BU TİP SAPKIN DÜŞÜNCELERDEKİ ÇETECİLER BİZİM VATAN SEVGİMİZİ BIRAKIN ÖLÇMEYİ TARTIŞAMAZ BİLE… VATAN’I SADECE GAZETESİ, VATAN SEVGİSİNİ İSE BORDRO SEVGİSİ ZANNEDEN BU ÇETECİ ZİHNİYET DAHA ÖNCE DE DİZİMİZİ KARA PROPAGANDASIYLA ENGELLEMEYE ÇALIŞTI… YANDAŞLARININ BİR KISMI BUGÜN CEZAEVİNDE BULUNAN BU ÇETECİLERE BU SEFER FIRSAT VERMEYECEĞİZ!
Vatan Gazetesi 24.08.2008 Tarihli sayısında Yiğit BULUT tarafından yazılan yazı, müvekkil adına 5187 Sayılı Basın Kanunu 14. maddesi kapsamında Tekzip edilerek kamuoyuna duyurulur…..
Av.Faruk ÇETİNKAYA